Genelde mutsuz, umutsuz, sıkışmış, bunalmış haldeyken yazdığımı farkettim. Ben eskiden de çok yazardım. Yani günlük tutma alışkanlığım vardı aslında. Bazen ara ara karıştırıyorum o günlüğümü. Senelerce yazdığımı görünce kendime şaşırdım :) O zamanlar da yaşadığım, hayatımı etkileyen ve genelde mutsuz olduğum dönemlere denk gelen zamanlarda almışım kalemi elime. Ama mutlu olduğum, iyi ve umutlu hissettiğim dönemler de geçiyor ara ara sayfalarda. Yazmak, bana kalırsa bir çok insana iyi gelen bir eylem. Aslında güzel bir deftere, güzel bir kalemle yazmayı daha çok tercih ederim. Bir gün kendime aşacağım bir hediye sözüm olsun bu. Dün bir arkadaşımla konuşurken konu hayallere geldi. Hiç bir hayalimin olmadığını söyledim. Aklıma gelmedi hiçbir şey. Dün bir canlı yayın izledim. Kendini nasıl seversin sorusuna, hiç bir yanıt bulamayan biri varmış. Kendini sevmek? Ve bu soruya tek bir yanıt bulamamak! Cevap veren psikolog, elbetteki sevdiğiniz bir özelliğiniz vardır, dedi. Yazın bir kenara