Kahramanmaraş, Hatay, Malatya, Adıyaman, Diyarbakır…
6 Şubat Pazartesi sabahı işe gitmek için uyandım. Telefonumu şarja taktım, üzerimi giyindim çıkmadan önce instagrama girdim nedense. Arkadaşım bi paylaşım yapmış, Geçmiş olsun Türkiye. O gece Twitter’ımı kapatmıştım sanıyorum noldu diye mesaj attım ve Twitter a girdim. Deprem olmuş. Anlayamadım. Bi sürü şehir yazıyor? Ne oluyor diyorum. Bi yandan saate bakıyorum işe geç kalıncam diyorum. Evden çıktım. Metrodan inince haberlere bakmaya başladım.
Gördüklerime inanamadım. İnanamıyorum. Şuan hala inanamıyorum. Yerle bir olan şehirler, enkaz altında kalan insanlarımız, sevdikleri için çırpınanlar. Kimse yok, yardım yok. Kimseler yok .
Üst üste 9 saat araya 7 buçuğun üstünde deprem oldu.
Bugün 3 gün bitti. Kurtarılanlar oldu. Ve sevdiklerini toprağa gömenler. Hala bi umut bekleyenler ve belki sevdiklerinin naaşlarını bekleyenler. Kabus, kaos, soğuk açlık. Hemen hemen hepimiz herkes yardım ettik ediyoruz.
Ben burdan yaşadıklarımı anlatmakta güçlük çekiyorum ama bu olanlar kayıtlı olsun istiyorum bi yerde.
İstanbuldan korkuyorum dostlarım. Korkuyorum. Bu depremler yıkımı önlenebilir depremlerdi. Önlem ve tedbir alınmayan.
Tedbir almak için daha ne gerekiyor? Yaşamak istiyorum. Sevdiklerim insanlarım yaşasınlar istiyorum.
Söyleyin, yetkilileri harekete geçirmek için ne yapalım? Her gün bi korkuyla geçiyor şuan. Endişeliyim. Herkes endişeli.
Yaşananlar öyle acı öyle şok edici ki tanımlamamak anlatmak benim için bu kadar zorsa, orada bu trajediyi yaşayanlar ne yapsın.
Öylesine üzgünüm. Çok acı. Acılardan bıktım bu ülkede.
Dua ediyorum dostlarım. Ülkem için dua ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder